Meyveler, son zamanlarda bazı doktorların ‘tehlikelidir’ diye vurguladığı bir besin kaynağı haline gelmiştir. Bunun nedeni, içerdiği früktoz adlı karbonhidrat kaynağının vücutta insülin hormonuna bağlı olmadan taşınmasıdır.

Früktoz, basit karbonhidratlar sınıfının bir üyesidir. Meyvelerde, balda bulunur. Vücuda alındıktan sonra 30 dakika- 1 saat içerisinde sindirilir ve kana karışır. Normalde pankreastan salgılanan insülin hormonu tüketilen glikozun hücrelere geçmesini sağlar, ancak früktoz kanda tek başına dolaşır. Miktarından çok fazla tüketilen früktoz;

  • Karaciğerde yağlanmaya,
  • Vücut yağ oranının artmasına,
  • Kan şekeri dengesinin bozulmasına,
  • İnsülin direncine,
  • Kilo almaya,
  • Kanda ürik asit ve trigliseritin artmasına neden olabilir.

Yetişkin bir kişinin günlük tüketebileceği meyve miktarı 1-2 adettir (200 g) .Bu tüketim ile vücuda ortalama olarak 15-20 g früktoz alınmaktadır. Tüketilen früktoz miktarı 30-40 g’ lı geçerse yukarıda anlatılan tabloların görülme riski artmaktadır. Çocuklarda ve ergenlik çağındaki kişilerde miktar biraz daha artabilir (2-3 adet meyve).

* Meyve seçerken; olabildiğince posalı, mevsiminde, taze ve düşük glisemik indeksli olanları tercih edilmelidir. Özellikle akşam yemeğinden sonra meyve tüketimi sınırlandırılmalıdır. Taze meyve sularından her şekilde uzak durulmalıdır.

Yüksek Posalı, Düşük Glisemik İndeksli Meyveler:

  • Elma
  • Armut
  • Kiraz
  • Kuru kayısı
  • Greyfurt
  • Portakal
  • Üzüm
  • Kivi
  • Mango
  • Şeftali
  • Erik