Somon DNA (Gençlik Aşısı),  yaşlanma ve yaşlanmaya bağlı ciltte oluşan değişiklikler üzerine yapılan çalışmalarda bu değişimlerin temel nedenlerinin ciltte azalan proteinler olduğu ortaya çıkmıştır. Yine yapılan bilimsel araştırmalara göre ciltte eksilen proteinleri tamamlayabilen en iyi kaynağın somon balığı DNA’sı olduğu kanıtlanmıştır. Hem insan DNA’sına benzerliği hem de bu özelliğinden dolayı, cilt yenilenmesi, tazelenmesi ve anti-aging etkisi için somon balıklarından yararlanılmaktadır. Uygulama kriteri olarak yaşın önemli olmadığı yöntem, genç bir cilde de uygulabilir. Yöntemin uygulanabilmesi için cilt altı analiz cihazı ile analiz yapılması gerekir. Analizde alınan verilerin incelenmesi ile kişinin bu yönteme ihtiyacı olup olmadığı ya da ne kadar süre ile nasıl uygulama yapılacağına karar verilir.

Somon DNA’sı uygulaması, bilimsel iki aşama olarak uygulanır. Bu aşamalardan ilki olan nemlendirme işleminde, hyaluronik asit tedavisi ile cildin kaybettiği nem dengesinin düzene girmesi sağlanır ve asıl tedavi için cildin alt yapısı hazırlanır. Yaklaşık 2 hafta süren bu aşamada ardından asıl gençleşmeyi sağlayan ikinci aşamaya geçilir. Bu aşamada somon balıklarının sütünden elde edilen bir serumun deri altına enjekte edilmesi uygulanır. Bu uygulama ile birlikte cildin ihtiyaç duyduğu ancak yaşlanma, aşırı UV ışınları, sigara alkol gibi olumsuz etkenlerden dolayı sağlanamayan proteinler tamamlanır. Bu proteinlerin tamamlanması sonucunda ciltte gün geçtikçe gençleşme meydana gelir.

Sağlıksız yaşam tarzı, sigara dumanı, güneş ışınları ve yaşlılığa bağlı olarak göz çevresi, dudak çizgisi, alın bölgesinde oluşan kırışıklıkların, cildin nem dengesinin bozulması ve yer çekimine yenik düşmesi sonucu oluşan sarkmaların engellenip düzeltilmesi için deri altına mezoterapi yöntemi ile verilen somon DNA’sı olumsuz faktör etkilerini yok edip cildin canlılığını kazanmasını sağlar. Canlanan ve tazelenen cilt kişilerde daha genç bir görünüme neden olur. Bunların yanında hızlı kilo alıp verme sonucu oluşan vücut çatlaklarının çözümünde de somon DNA uygulaması kullanılabilir. Özellikle hamilelik boyunca ve sonrasında oluşan değişik bölgelerdeki çökme sonucu oluşan çatlakların giderilmesinde etkili olan yöntem, bayanların çatlak tedavisinde de tercihleri arasında yer alır.

Bu cilt gençleştirme yönteminde bazen sadece somon balığı sütü kullanılırken bazen de cildin ihtiyacına göre değişik vitamin takviyeleri de yapılabilir. Cildin ihtiyacı olan tüm protein ve vitaminlerin takviyesini sağlayan somon DNA uygulaması, cildin doğal olarak onaran bir yöntemdir.

Somon DNA Uygulamaları

Cerrahi müdahale olmadığı için anesteziye de gerek duyulmayan işlemde kişiler hemen günlük hayatlarına dönebilirler. Mezoterapi yöntemi ile cilde enjekte edilen somon balığı sütü, doğal bir serum olduğu için hiç bir alerjik reaksiyona neden olmaz. Uygulama sırasında kişiler sadece enjekte iğnesinin acısını hissedeler ki çoğu zaman bunun bile farkına varmazlar. Somon DNA uygulaması bu yönü ile en ağrısız cilt gençleştirme yöntemlerinden biridir. Uygulama sonrasında kişilerde sadece iğne delik bölgelerinde çok hafif kızarıklıklar olabilir. Bu kızarıklıklar kısa sürede yok olup sanki cilde hiç bir şey uygulanmamış gibi bir görüntü oluşur.

Somon DNA  Uygulaması Kimlere Uygulanmaz?

Somon DNA gençlik aşısı uygulaması alerjik reaksiyonlara yol açmadığı için geniş bir alanda kullanılabilir. Ancak yine de tedbir amaçlı bazı kişilerde uygulanmaması gerekir. Somon DNA uygulaması;
-Hamilelerde,
-Kanser durumunda,
-Kontrol altına alınamayan şeker hastalığında,
-Felç geçirme riski olanlarda,
-Kan pıhtılaşma sorunu olanlarda,
-Çoklu ilaç tedavisi gerektiren kalp rahatsızlığı olan kişilerde uygulanmamalıdır.

Bu kişilerin vücutlarında oluşan hassasiyetten ötürü mezoterapi yapılmaması gerekir. Somon DNA tedavisi de mezoterapi ile cildin katmanlarına verildiği için uygulama yapılamaz.